Genç kaymakam, ‘riskli yapı kavramı'nı yazdı

111. Dönem Kaymakam Adayı ve Kocaeli Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisi Emre Açar, yayınladığı 3 makalenin ardından bir yandan yüksek lisans eğitimine bir yandan deprem bölgesindeki görevine devam ederken edindiği izlenimler ile akademik araştırmaları sonucu yeni bir makale kaleme aldı. Birçok akademisyenin akademik çalışmalarının yer aldığı Adalet Akademisi Dergisi’nin 57. sayısında genç Mülki İdare Amirinin “6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapı Kavramı” başlıklı makalesi yayımlandı.


DEVLET SAĞLIKLI KENTLEŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRMEKLE GÖREVLİ

Makalenin özetinde, “1982 Anayasası’nın 57’nci maddesine göre devlet; şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. Keza 56’ncı maddesi; herkesin sağlıklı, dengeli ve güvenli bir çevrede yaşama hakkına sahip bulunduğunu hükme bağlamakta ve devlete bu hususta görevler yüklemektedir. Yine 23’üncü maddesine göre devlet, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ile görevlidir. Bu maddeler bir bütün olarak düşünüldüğünde devletin; sağlıklı, düzenli ve dengeli bir yaşam ile çevreyi tesis etmek için ödevler yüklendiği görülmektedir” ifadeleri kullanılıyor.

BİREYLERİN TEKER TEKER SORUMLUĞU VAR

İnsanların afetlere karşı can güvenliğinin sağlanması ve yaşanabilir kentlerin oluşturulmasının önemini 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem afetinde yaşanan kayıpların tekrar gösterdiği hatırlatılan makalede, “Afetler, aslolanın can güvenliği olduğunu ortaya koyarken şehirlerin güzelleştirilerek daha yaşanılabilir kılınması gerektiğini de hatırlatmaktadır. Bu kapsamda her ne kadar asli sorumluluğun devlet tüzel kişiliğinde olması gerektiği düşünülse bile bireylerin teker teker sorumluluk yüklenmesi gerektiği aşikârdır. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun ile 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği bu amaçla çıkartılmıştır” deniliyor.


YARA ALMADAN DÖNÜŞÜM

Makalede şu ifadeler yer veriliyor: “Bina bazlı dönüşüme olanak tanıyan bu normlar, bireylerin tek tek can güvenliğini düşünerek esas aktörün devlet değil vatandaşlar olduğunu açıklamaktadır. Ülkemizde afet riskinin yüksek olması ve afet öncesi tedbirlere ilişkin mevzuatın yetersiz olması sebebiyle 6306 sayılı Kanun çıkartılmıştır. Bu Kanun, afet öncesini dizayn etmesi bakımından önemlidir. Riskli yapı kavramı tanımlanmış, yara almadan evvel dönüşümün sağlanması amaçlanmıştır. Zira can güvenliğini sağlamak için hayata mâl olabilecek yapıların tespiti, tahliyesi ve yıkımına ihtiyaç vardır. Böylelikle insanların can güvenliğinin sağlanmasının yanında şehirler estetik ve sosyokültürel bakımdan güzelleştirilecektir.”