Felaketin kalbinde görev yapan Kaymakam Ergin, unutamadıklarını anlattı

Deprem olduğu dönemde Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda uzman olarak görev yaptığını söyleyen Kaymakam Ergin, "Uzman olarak Ankara'dan Adıyaman'a gitmiştim. 'Urfalı olduğum için o bölgeyi çok iyi biliyorum. Ne olur beni bölgeye gönderin' diye rica etmiştim.. Gittiğimizde çok acı bir manzara vardı. Adıyaman'a gittiğimizde ilk günlerde tuvalet temizledim. Bu anımı asla unutamıyorum. Ortalık bir hengameydi, nasıl hizmet ederiz diye düşündük. Baktık en ciddi sorun tuvalet ihtiyacıydı. Hemen eldivenlerimizi takıp, üstümüzü giydik ve işe koyulduk. Önce tuvalet temizledik. Hatta bundan dolayı annem beni alnımdan öpmüştür. Annem, 'aferin, benim oğlum ne olursa olsun millete hizmet için tuvalette temizler' demişti. Bunları hiç unutamıyorum" şeklinde konuştu.

Depremin ilk zamanlarında Adıyaman'da bakanlığın saha sorumlusu olarak görev yaptığını anlatan Kaymakam Ergin, "Köylere yardım ediyorduk, köylere lojistiği ben sağlıyordum.  Gerçekten çok soğuk vardı, yaklaşık 25 gün Adıyaman'daydım. Adıyaman'da görev yaparken biri bana fotoğraf ulaştırdı. Fotoğrafta ise ayakkabım ve kadife pantolonum yırtılmış... Ayaklarım üşüyordu anlayamamıştım, 15. gün bir baktım ayakkabımın alt tabanı kalkmış. Millete gelen malzemeden bir çizme almaya imtina ettim. 'Bir dükkandan alırım' diye düşündüm ama dükkan falan hiçbir şey kalmamıştı. Daha sonra müdürümüzün emriyle bir bot aldım. Utana sıkıla o botu almak zorunda kaldım. Müdürümüz, 'sen sahadasın üşümemen lazım' demişti. O şekilde ayakkabı aldım. Adıyaman'a dair bunları hiç unutamıyorum" ifadelerini kullandı.

Adıyaman'ı ilk gördüğünde yaşadıklarını da anlayan Ergin, "Kenti görünce 'Allah'ım böyle bir şey olamaz' dedim. Sağıma bakıyorum yıkım, her yerde inşaat makineleri, soluma bakıyorum yine aynı manzara... Gerçekten insan üstü bir şey vardı, 'burayı insan eliyle toparlamak mümkün değil' dedim. O dönem birde kaymakamlık mülakat sonuçlarını bekliyorduk. Bir arkadaşım arayıp, mülakatı sordu. O dönem mülakat umurumda olmadı, 'kaymakamlık gözümde değil şu an, insanlar ölmüş' demiştim. İnsanların, dünyaya dair tüm emelleri ortadan kalkıyor. İnsan uzun vadeli düşünemiyor. Duş almak, tıraş olmak, lavaboya gitmek meğerse ne kadar kıymetliymiş..." dedi.

1 ayın ardından mülakat sonucunun açıklandığını ve Ankara'ya döndüğünü söyleyen Kaymakam Ergin, "Daha sonra 1 ay Kars'ta görev yaptım. Ardından Hatay Samandağ'da koordinatör kaymakam olarak atandım. 3 ayın ardından yeniden deprem bölgesine gitmiştim. Adıyaman'ı görünce şaşırmıştım, Hatay'a girince 'burada ne olmuş?' dedim. Adıyaman'da da durum çok farklıydı ama Hatay'da bir şehir yok olmuştu. Orada ilk andan itibaren görev yapan mülki idare amirlerimiz vardı, o mülki idare amirlerimiz o dönem orada nasıl durmuş gerçekten takdir ettim. Çok zor bir görev, insan psikolojisinin ancak 15 gün dayanacağını düşünüyordum. Ancak onlar aylardır oradaydı... Samandağ'da çalıştık, birçok konuyla ilgilendik. Sürekli halkın içinde olmam gereken bir göreve verilmiştim. Samandağ halkı, bizi çok sevdi. Her zaman empati kurarak işimizi yaptık" diye konuştu.

Samandağ'a ilk gittiğinde çalışma arkadaşlarına verdiği talimatı anlatan Kaymakam Ergin, ", 'Arkadaşlar, kendinizi onun yerine koyun. Biz masanın bu tarafındayız yani veren tarafındayız alan tarafta değiliz. Fakat alan tarafta da olabilirdik. Allah bizi hizmet etmemiz için gönderdi. Gelen insana üst kimlikle sakın bakmayın, siz kendi cebinizden bir şey vermiyorsunuz. Devlet namına, milletin parasını veriyoruz. İnsanların bize minnet etmesine gerek yok' demiştim. Samandağ'da 10 ay görev yaptım, bugün beni Samandağ'dan 10 kişi aradı. Bölge halkıyla bir bağ kurduk. 2 kentte farklı duygular yaşadım, çok büyük bir deneyim oldu. Güzel dostluklar edindik. Sadece millete faydalı olmak için çalıştık. Rabbim bir daha böyle felaketler yaşatmasın" ifadelerini kullandı.