Diyarbakır'da, oğlunun HDP'liler aracılığıyla dağa
kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22
Ağustos 2019'da oturma eylemi başlatmıştı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek
için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019'da evladına kavuşmuştu.
Akar'ın kararlı eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye'de birçok aileye cesaret ve
umut oldu. Bu cesur duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı
önünde başlattığı evlat nöbeti 4'üncü yılına girdi.
Eylemin 4'üncü yılında ailelerle bir araya gelen
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ailelerin sadece kendi çocuklarının yaşadıkları
acıyı ve ıstırabı dile getirmediğini, tarihin akan gözyaşlarını ifade
ettiklerini ifade etti.
Bakan Soylu, ailelerin sadece geçmişte yaşadıklarını
dile getirmediğini, gelecekteki musibetten, annelerin çocuklarına, babaların
çocuklarına tekrar hasret kalmamaları için söyledikleri her cümlenin altında
tembihatlar ortaya koyduğunu ifade etti.
ÇOK ACIYA ŞAHİDİZ
Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Diyarbakır'da çok
acıya şahidiz. Hakkarili dostlarımız var çok acıya şahidiz. Terör örgütleri
çizgilerini ortaya koyabilirler. Terör örgütlerine yönelik yapılacaklar
bellidir. Ama esas kızgınlığımız, derdimiz terör örgütlerine değildir. Terör
örgütlerini kendilerine kalkan edenlerdir. Terör örgütlerini sahaya
sürenleredir. Anne ve babalar başkalarının çocuklarına yapılacak haksızlığı
engellemek için buradalar. Ama onun sütünde dünyayı haksızlığa uğratanlara
karşı burada duruş sergileyenlere minnettarız. Bugün Amerika olmazsa PKK, PYD
diye bir terör örgütü olmaz. PKK ve PYD'nin patenti Amerika'dır. Onların
uşağıdır."
KÜRTLÜĞÜNÜZLE GURUR DUYUN
Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: " Bu annelerin isyanı, itirazı, babaların isyanı ve itirazı tam bin 97 gündür 309 evlatları için 304 ailenin isyanı sadece 7 yaşında, 8 yaşında, 9, 10, 11 yaşında bir çocuğun alıp dağa götürülüp kaleşnikofu çocuğun boyu kadar silahı verenlere sadece değildir. Onları maşa olarak kullananlaradır. Biz kardeşiz. Srebrenitsa anneleri nasıl bir sıkıntı çekmişse bu sıkıntıda aynı sıkıntıdır. Diyarbakır, iki peygamberi koynunda yatıran bir şehirdir. Dünya da bundan bir tane daha örneği söz konusu değildir. Burası dualı, evliyalar şehridir. Biz, ailelerin evlatlarını koruma anlayışına sahip çıkmak istiyoruz. 148 çocuğu bu annelerin 18 yaşından küçük dağa götürdüler. Birleşmiş Milletler nerede? Dünyanın medeni ülkeleri nerede? 12 yaşından küçük 6 çocuğu dağa götürdüler. 10 engelli çocuğu dağa götürdüler. Anneler, yaptığınız iş benim cümlelerimle anlatmaya yetmez. Bu millet sıkı durmaktadır, sıkı durmaya devam etmektedir. Evladım gel askere git, şehit ol demesi kolay bir olay değildir. Kürtlüğünüzle gurur duyun, dilinizle gurur duyun, bu ülkenin birlik ve beraberliğiyle gurur duyun.”
Bakan Soylu, konuşmasının ardından aileler teröre
lanet yürüyüşüne geçti.
Eylemin 4'üncü yılında Bakan Soylu yanı sıra
Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat,
Mehdi Eker, STK temsilcileri ve Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşlar
katıldı.