Vali yardımcısı 2023 depreminin destanını yazdı

Güncel olayları büyük bir incelikle mısralara döken ve yazdığı şiirleri ilgiyle okunan Vali Yardımcısı Aslan Avşarbey, asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin acısını 51 dörtlükte destana dönüştürdü.



Türkiye’yi yasa boğan, 50 binden fazla vatandaşın can verdiği, 11 ili enkaza çeviren depremleri anlatan şair Aslan Avşarbey’in kaleme aldığı ‘2023 DEPREMİ DESTANI’ şöyle:

Altı Şubat günü kara geceden

Doğduğuna pişman bir güneş kaldı

Deprem alev alev çıktı bacadan

Binlerce ocakta kor ateş kaldı

 

Bostana mihrican vurmuşçasına

Memlekete kıran girmişçesine

Son anda fark edip durmuşçasına

Mahşer meydanına bir karış kaldı

 

Gece Pazarcık’ta faylar kırıldı

Yıllardır gerilen yaylar kırıldı

Şehirler yıkıldı köyler kırıldı

Ne bir açık kapı ne giriş kaldı

 

Daha ilk depremin gelmeden ardı

Öğleni geçerken bir daha vurdu

İbre yedi nokta altıda durdu

Akrep yelkovana takılmış kaldı

 

Hayaller kurarken yarın üstüne

Bir de deprem vurdu karın üstüne

Katlandı zor geldi zorun üstüne

Geriye çıkmadık bir savaş kaldı

 

Binboğa Beydağı kardan bembeyaz

Bir yandan zelzele bir yandan ayaz

Dışarıda soğuk binlerce enkaz

Asırlara bedel bekleyiş kaldı

 

Semayı örterken ölümden perde

Maraş’tan bir figan koptu seherde

Aklın durup sözün bittiği yerde

Bize dövmek için dertli döş kaldı

 

Tarihte var m’ola böyle felaket

Duyanlar sandı ki koptu kıyamet

Bir dak’kada çöktü tam on vilayet

Ne kaçacak yollar ne çıkış kaldı

 

Yılan oldu demir raylar kıvrıldı

Viyadükler çöktü köprü devrildi

Arabalar sağa sola savruldu

Ne tren ne otobüs ne dolmuş kaldı

 

Devirdi ne varsa ayakta duran

Görkemli evleri eyledi viran

Bir hayalet şehre döndü Elbistan

Ne Afşin ne Göksun ne Maraş kaldı

 

Ozanlar diyarı Maraş’ın hâli

Gören her yüreği ediyor deli

Karakoç gücenmiş yazmıyor eli

Mahzuni’den acı bir deyiş kaldı

 

Azrail bir pazar kurmuş kabala

Antep -Sarıkamış, Hatay -Kerbela

Malatya’dan arşa bir acı sela

Kilis’te Allah’a yakarış kaldı

 

Haritadan sildi Hatay şehrini

Antakya içine atar kahrını

Ağıtlar taşırır Asi nehrini

Önünde ne engel ne yokuş kaldı

 

İskenderun yandı liman içinde

Kırıkhan ve Defne duman içinde

Umutlar tükendi zaman içinde

Kaldıysa mucize kurtuluş kaldı

 

Geçmek bilmeyen o yüz saniyede

Nurdağı da battı Islahiye de

Adıyaman Urfa Osmaniye’de

Ne sağlam bir duvar ne de taş kaldı

 

Elazığ’dan tutun Diyarbakır’a

Yarıldı tarlalar döndü çukura

İşçiden memura toktan fakire

Şehirlerden köye bir yarış kaldı

 

Acıyla gördü ki bütün Adana

Çürüğün makyajı sıva badana

Malzemeden çalıp inkar edene

Milletçe edilen bir kargış kaldı

 

İnsanlar kalırken başbaşa Hak’la

Gölbaşı’nın farkı yoktu Nurhak’la

Bazı fotoğraflar kazındı akla

Onlardan şöyle bir derleyiş kaldı

 

Binalar dikmişler bin bir hileyle

Meğer farkı yokmuş kumdan kaleyle

Yerle yeksan oldu bu zelzeleyle

Ne kolon ne sütun ne kiriş kaldı

.....

https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1479081/2023-depremi-destani-51-dortluk.html