Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Burdur Valiliği ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi iş birliğinde 'Burdur Gölü Kuruyan Kıyı Alanlarının Korunması, Ekolojik Düzenlemesi ve Sürdürülebilir Kullanımı Teknik Çalışma Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Milletvekili Prof.Dr. Adem Korkmaz,  Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar ve kurum temsilcileri katıldı.

"GELECEĞİMİZE KAZANDIRMALIYIZ"

Toplantıda konuşan Vali Bilgihan, Burdur'un temel sorunlarını konuşmak için bu toplantıyı yaptıklarını belirterek, akademik değerlendirmelerin, sivil toplum kuruluşlarının paylaşımlarının ve halkın görüşlerinin önemli sonuçlar vereceğini vurguladı. İklim değişikliği ile birlikte yüksek oranda hissedilen su kaybı ve ekolojik alanların ne yapılabileceği konusunun önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Vali Bilgihan, "Bu sadece bir alanı ekonomiye, tarıma veya şehirleşmeye kazandırmak değil, geleceğimize kazandırmak konusudur. Burdur Gölü'nün küçülmesinde veya su kaybının olmasında iklim değişikliği gibi doğal nedenlerin dışında, tarımsal ve sanayi kullanımlarımızın da etkisi var" diye konuştu.

"MISIR VE YONCA SU KAYBIMIZI ETKİLİYOR"

Hayvancılık kapasitesi ve türü, tarımsal faaliyetteki sondaj kullanımı gibi konulara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Vali Bilgihan, "Mısır ve yonca gibi çok su tüketen ürünler, su kaybımızı etkiliyor. Bu nedenle, daha az su tüketen alternatif ürünleri desteklemeliyiz. Özellikle Salda Gölü güzergahında lavanta yolu ve gül yolu gibi projelerimiz var. Bu bölgede suya dayanıklı, kurakçıl ürünleri desteklemeyi planlıyoruz. Lavanta, gül, altın otu, lenoks, şalgam otu gibi bitkilerin ekilmesi noktasında karar aldık" şeklinde konuştu.

Toplantıda, Burdur Gölü’nün kıyı alanlarında yaşanan değişimlerin ekolojik dengeye etkileri değerlendirilirken, doğal varlıkların korunması ve çevresel düzenlemelerin sürdürülebilir kullanıma dönüştürülmesi hususlarında bilimsel veriler ışığında çözüm önerileri geliştirildi. Bölgedeki ekosistemin korunması, habitatların yeniden yapılandırılması ve yerel halkın çevre bilincinin artırılması gibi konulara ağırlık verilirken, uzmanlar mevcut sorunların yanı sıra geleceğe yönelik stratejik planlama ve uygulama süreçlerine de vurgu yaptı. Katılımcılar, doğanın sunduğu değerlerin gelecek nesillere aktarılabilmesi için kamu kurumları, üniversite ve sivil toplum kuruluşları arasında güçlü bir iş birliği zemininin oluşturulmasının önemine değinildi.