‘Hizmetkar Devlet’ Anlayışıyla Bir Valilik Efsanesi: Recep Yazıcıoğlu
Yeni Şafak Gazetesi’nden Nuriye Çakmak Çelik, 8 Eylül 2003 günü 55 yaşında vefat eden ‘efsane vali’ Recep Yazıcıoğlu’nu yazdı. Çelik, Yazıcıoğlu’nun her zaman ‘Hizmetkar Devlet’ anlayışıyla çalıştığını, vefatının ardından yıllar geçmesine rağmen kendisi için mücadele ettiği halk tarafından da unutulmadığını belirtti....
Yeni Şafak’tan Nuriye Çakmak Çelik’in yazısı
‘Hizmetkar Devlet’ Anlayışıyla Bir Valilik Efsanesi: Recep
Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948 günü Trabzon’un Sürmene
ilçesine bağlı Yılmazlar köyünde, 5 çocuklu Mustafa ve Fatma çiftinin ilk
çocuğu olarak dünyaya geldi. Recep ayında doğduğundan ötürü ismi Recep olarak
verildi. İlkokulu köyünde okudu. Müftü olarak görev yapan babasının tayini
Muğla Milas’a çıkınca orta okulu Milas’ta, liseyi Aydın’da tamamladı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans eğitimi aldı
ve 1968 yılında ilk görev yeri olan Aydın’a Kaymakam Vekili olarak atandı. Bu süre
boyunca ildeki birçok kurumda görev yaptı, mevzuatları inceleyerek hem işleyişi
öğrendi hem hayatı boyunca karşısında duracağı bir sorunun varlığını keşfetti.
Kendi tabiri ile “işi yapmaktan değil de işi engellemekten zevk alma” olarak
açıkladığı ve ‘bürokrasi hastalığı’ olarak ifade ettiği bu sorunla son nefesine
dek mücadele edecekti.
Kaymakam Vekilliği tecrübesinden sonra Ankara’daki
kaymakamlık kursuna çağırıldı ve kursu başarıyla tamamladıktan sonra ilk görevi
için Rize Kalkandere’ye atandı. 13 yıl süren kaymakamlık döneminde;
Adana/Bahçe, Ağrı/Hamur, Çanakkale/Ayvacık, Hatay/Kırıkhan, Çorum/Alaca,
Bolu/Akçakoca’da görev yaptı.
Görevleri sırasında dikkat çeken projelere imza atıyor,
zaman zaman siyasilerle ters düşüyor, torpile asla müsaade etmiyor, korumalarla
dolaşmıyor, makam arabasını şahsi işleri için kesinlikle kullanmıyordu. Hatta
Çorum’un Alaca Kaymakamlığı döneminde kapısında “kapıyı vurmadan
girebilirsiniz” yazısı asılı duruyordu. Tüm bunlar halkın sevgisi ve yoğun
ilgisine sebep olunca ‘Sıra Dışı Kaymakam Recep Yazıcıoğlu’ dönemin Başbakanı
Turgut Özal’ın dikkatini çekti ve Özal’ın emri ile ismi valiler kararnamesine
alındı. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren itiraz etse de 6 ay süren ‘kaymakam
krizi’ Özal’ın galibiyeti ile sonuçlandı. 36 yaşındaki Recep Yazıcıoğlu,
Türkiye’nin en genç valisi olarak 1984 yılında Tokat’a atandı.
5 yıl görev yaptığı Tokat’ta halkın da desteği ile sahada
bizzat çalışarak 3 binin üzerinde derslik yaptırdı ve şehrin eğitim hamlesinin
mimarı oldu. Bu başarı nedeniyle “Yılın Bürokratı” seçildi ve ‘Türkiye’nin en
genç valisi olmasına karşın Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı
sayısı Cumhuriyet döneminin tamamından fazla olduğu için bu ödüle layık
görüldüğü’ açıklamasının üzerinde yazılı olduğu ödülü baş köşesinden ayırmadı.
1989 yılında Kaymakam Vekili olarak göreve başladığı
Aydın’a Vali olarak döndü. Kendisine iletilen bir şikayet üzerine tebdil-i
kıyafetle bir hasta gibi Nazilli SSK Hastanesi Başhekimine başvurarak
şikayetleri yerinde gözlemlemesi ve aldığı ‘paran yoksa tedavi olamazsın’
cevabının ardından ertesi gün Vali kimliği ile giderek başhekimi görevden
alması en unutulmaz anılarından biri olarak kaldı.
1991 yılında Erzincan’a atandı. Göreve geldikten kısa süre
sonra, 3 Mart 1992 günü Erzincan depremi meydana geldi ve birçok can kaybının
yanında şehir yerle bir oldu. Günlerce uykusuz bir şekilde evine gitmeden
sahadan ayrılmayan Vali Recep Yazıcıoğlu, gece gündüz çalışarak 8 ayda depremin
izlerini büyük ölçüde şehirden silmeyi başardı.
Fırat’ın iki yakasını birbirine bağlayan Başpınar Köprüsü,
Erzincan Valiliği sırasında en çok emek verdiği projelerden biriydi. Başbağlar
katliamında şehir merkezi ile köy arasında köprünün bulunmamasının etkili
olması ve 30 yıldır feribot ve sallarla ulaşım sağlanan bölgede 22 köyün
merkezle bağlantısının olmaması nedeniyle kolları sıvadı. Hükümetlerin 30
yıldır yapamadığı ve 1 trilyon maliyet çıkardığı köprüyü 8 ayda 300 milyar
maliyetle tamamladı. Terfi etmesi beklenirken 9 yıl görev yaptığı Erzincan’dan
26 Eylül 1999’da Merkez Valiliğine alındı.
Merkez’de bekleme süresi üç buçuk yıl sürdü. Bu süre içinde
kendisine gelen siyasetle ilgili tüm teklifleri geri çevirdi. 2003 yılında son
görev yeri olan Denizli’ye atandı. Heyecanla yeni görevine başladı ancak bir
süredir kendisini rahatsız eden gözündeki sorunlardan ötürü muayene olmak için
Ankara’ya gitmeye karar verdi. Her zaman olduğu gibi korumaları ve makam aracı
olmadan yapacağı bu seyahat için Ziraat Odası Başkanının ‘birlikte gitme’
teklifini kabul etti. Oda başkanının çaycısının kullandığı araç
Eskişehir-Ankara Yolu üzerinde kaza yaptı ve Vali Yazıcıoğlu ağır yaralandı.
Birkaç gün komada kaldıktan sonra bu şaibeli kaza sonucunda 8 Eylül 2003 günü
55 yaşında vefat etti. Aydın’ın Söke ilçesinde toprağa verilen Süper Vali
Yazıcıoğlu’nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.
Kaymakamlık ve Valilik
dönemlerindeki başarılı uygulamalarıyla dikkat çeken, projeleri ile akademik
tezlere konu olan, ünlü romancıların romanlarına, hayatını ve mücadelesini
anlatan film ve dizilere ilham kaynağı olan Efsane Vali Recep Yazıcıoğlu,
“Valilik abartılmamalı. Her görev önemlidir. Önemli olan geldiğin konumun
yükseklik derecesi değil, yaptığın iş ne olursa olsun onun en iyisini
yapmaktır” diyerek her zaman savunduğu ‘Hizmetkar Devlet’ anlayışıyla vefatının
ardından yıllar geçmesine rağmen kendisi için mücadele ettiği halk tarafından
neden unutulmadığını özetliyordu.
Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.