Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fahrettin Kaya, Kızılay ilçesine bağlı Olgunlar Sokak'ta bulunan bir kafeye gittiklerini ve kafede oturan üniversite öğrencileriyle arasından geçen diyalogu anlattı. Ders niteliğinde bir paylaşım yapan Kaya, "Akşam sokağa çıkan gençleri anlamak, dinlemek için bir plan dahilinde 13:30’gibi muhtemelen herkesin kahvesini içtiği bir kafeye gittik. 2 kız, bir erkek öğrencinin oturduğu masaya yöneldik. Oturmak için müsaade istedik. Kendimizi tanıttık görevlerimizi söyledik. Bir saate yakın samimi ve içten sohbet ettik. Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nde okuyan öğrencilerin çizmiş oldukları gayri ahlaki resimleri içimize sinmese de görselde paylaştım. Öğrencimizin biri Çanakkale Lapsekili, diğeri  Giresun Eynesilli, bir diğeri Çankırılı pırıl pırıl heyecanlı üç genç. Hazırladıkları karikatürler ve pankartları görünce akşam Güven Park’taki eyleme mi hazırlanıyorsunuz diye sohbete koyulduk. Biraz çekinerek sohbete başlasalar da sonra açık ve cesur bir şekilde görüşlerini  ifade ettiler. Çizim yaptıkları bu görsellerle protestolara destek verdiklerini, eylemi organize edenlere hazırladıkları bu dövizleri teslim edeceklerini eylemlere katılmadıklarını ifade ettiler. 'Çizimler konusunda ne talep ediliyorsa onu çiziyor, sanatçı gözüyle olaylara yaklaşıyoruz, içeriği ve verdiği mesaj bizi ilgilendirmiyor' anlamına gelen cümleler kurdular" ifadelerini kullandı.

"FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZ"

Fahrettin Kaya, "'Devlet başkanına hakaret eden alay alan belli  bir zümreye küfreden aşağılayan ötekileştiren bu karikatürlerin ülkeye, gençliğe faydalı olacağını düşünüyor musunuz?' sorumuz cevapsız kaldı. 'Yakalanırsak ceza alır mıyız hakkımızda işlem yapılır mı' soruları bizi üzdü. Gençlerimiz, devlet başkanına alaya alan  toplum ve ahlak kurallarını hiçe sayan  toplumsal barışı zedeleyen içerikleri üretmekten değil yakalanınca ceza almaktan ve haklarında işlem yapılıp yapılmayacağından korkmakta. Kendilerinin son yaşanan olaylarla ilgili düşüncelerini sorduk. Meseleyi nasıl yorumladıklarını açık yüreklilikle ifade ettiler. Herkes hukuk önünde eşit olmalı, herkes hesap vermeli, adil şekilde yargılanıp suçu varsa cezasını çekmeli, eylemlere verdikleri desteğin temelinin siyasi karşıtlık olduğunu  polise saldırmak kamu malına zarar vermeyi asla tasvip etmediklerini söylediler. Biz de düşüncelerimizi tavsiyelerimizi tecrübelerimizi kendileriyle paylaştık. Biz onlara çok iyi anladık umarım onlar da bizi çok iyi anlamıştır. Ülkemizin her köşesinden güzel bir gelecek için yola çıkan gençlerimize sahip çıkalım onları dinleyelim. Biz dinlemezsek gençlerimizi kimin dinlediği kimin yönlendirdiği ortada.  Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Bu ülke hepimizin. Çocuklarımıza ve gençliğimize sahip çıkalım" dedi.