Hakkâri Valiliği himayesinde, İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda ve mesleki eğitim kurumlarının katkılarıyla düzenlenen “Hakkâri Yöresel Ot Festivali”, Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesinde coşkulu bir açılışla başladı. “Doğanın Kalbinde, Lezzetin İzinde” temasıyla organize edilen festivalde, geleneksel tariflerle hazırlanan yöresel yemekler, şifalı dağ otları, coğrafi işaretli ürünler ve el emeği gıda üretimleri ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.

''ÜRETKEN İNSANIMIZIN YANSITAN ANLAMLI BİR ORGANİZASYON''

Vali Çelik, açılışta yaptığı konuşmada, Hakkâri’nin sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda mutfak kültürü ve endemik bitki zenginliğiyle de öne çıktığını belirterek, ''Bugün burada, kadim kültürümüzün, zengin doğamızın ve üretken insanımızın gücünü yansıtan anlamlı bir organizasyon vesilesiyle bir aradayız. Hakkâri; sadece dağları, yaylaları ve eşsiz manzaralarıyla değil, aynı zamanda köklü mutfak kültürü ve endemik bitki çeşitliliğiyle Türkiye’nin yükselen değeri haline gelmektedir'' dedi.

''FESTİVALİMİZ SADECE BİR ETKİNLİK DEĞİL, GÜÇLÜ BİR KALKINMA MODELİ''

Gastronomi bölümü öğretmen ve öğrencilerinin köy köy dolaşarak, unutulmaya yüz tutmuş tarifleri derleyip kayıt altına aldıklarını belirten Vali Çelik, ''Bu süreçte yaklaşık 130’a yakın özgün yemek tespit edilmiş, tarifler oluşturulmuş ve coğrafi işaret başvuruları yapılmıştır. Bugün itibarıyla; Çukurca Organik Tahini, Yüksekova Çirek Peyniri, 9 yöresel yemeğimiz ve 16 Hakkâri kilimimiz, resmi olarak tescillenmiştir. Festivalimiz; sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda üretimin, eğitimin, sanatın ve kültürün gelişmesine katkı sağlayan güçlü bir kalkınma modelidir. Kadın kooperatiflerimiz, meslek liselerimiz ve yerel üreticilerimizle birlikte kurduğumuz bu işbirliği ağı, ilimizin geleceğine yön verecektir. Bu güzel başlangıcın ilimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum'' ifadelerini kullandı.

PROTOKOL ÜYELERİ KIL ÇADIRDA AĞIRLANDI

Festival kapsamında, geleneksel yemeklerin tanıtıldığı 100’ün üzerinde stant kuruldu. 50’den fazla dağ otunun yer aldığı şifalı bitki sergileri, coğrafi işaretli ürün tanıtımları, yöresel üretimlerle birlikte halk oyunları, müzik dinletileri ve kültürel atölyeler ilgiyle izlendi. Protokol üyeleri ise kurulan kıl çadırda ağırlandı.