Kayseri’de düzenlenen Avrupa'daki Türkler Kayseri Buluşması etkinliğine Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Avrupa’daki Kayserililer Birliği Başkanı Muzaffer Polat, ve vatandaşlar katıldı.

Etkinlikte konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, “Bizim medeniyetimiz farklı bir medeniyet. Bizim medeniyetimiz aynı zamanda bir göç medeniyeti. Orta Asya steplerinden başlayan göçümüz, Anadolu’ya geldi. Daha sonrasında fetihler, askeri seferler ve 1960’larda ekmek için yaban ellere giden göç ve sürekli göç medeniyetimiz, kültürümüz göçle iç içe bir şekilde tarihi yazılsa muhakkak göçle yazılacaktır. Ben her zaman şundan çok etkileniyorum ‘kara tren’ diyorlar ya bizim edebiyatımızda, tren raylarını, istasyonlarını gördüğümde sadece benim değil Anadolu’daki herkesin içini hüzün kaplıyor. ‘Kara trene’ türküler yazıyoruz. Hasret ve gurbet deyince tren aklımıza geliyor. O kadar hüzün dolu hikâyeler var ki. Aslında bu trenle ilgili hikâyelerin tamamı 1960’larda yurt dışına giden büyüklerimizle ilgili” şeklinde konuştu.

ALMANCI DİYE NİTELENDİRİRDİK”

Yurt dışına giden insanları genel bir tabirle Almancı olarak nitelendirildiğini vurgulayan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, “Hep köylerimizden, mahallelerimizden gidenleri Almancı diye nitelendirirdik. Hollanda’ ya da gitse Almancı olurdu. Bu serüven ilk defa Almanya da başladığı ve daha çok vatandaşlarımız orada bulunduğu için hep Almancı diye nitelendirdik. Gurbeti tanıdık ve eşimiz, dostumuzla birlikte olduk. O zamanın parasıyla Mark’ı, Frank’ı (para birimi), tanıdık. Şimdi hepsi Avrupa parası ‘Euro’ oldu. Bunun yanında bir miktarda özlemle Almanya’dan gelen hemşerilerimizi, akrabalarımızı adeta gözler olduk. Sebebi ister istemez o dönemin koşulların da en azından ülkemize gelirken iyi, kötü imkânlarda konu, komşusuna hediyeler veriyor. Eş, dost, akrabasını gözetiyor. Hastaysa onu tedavi ettirmeye, hatta özel imkânlarla onu sahiplenmeye çalışıyordu. Hakikaten ticaretin hareketlendiği, dövizin o zamanlar gündeme geldiği, 70 cente muhtaç olduğumuz dönemleri de unutmayarak, bugün Allah’a şükürler olsun ki 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve hatta 4’üncü kuşağı konuşuyoruz” ifadelerinde bulundu.

Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ise “Tüm dünyada 7 milyonluk bir Türk diasporasından bahsediyoruz. Biz tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok sayıda Türk ve Müslüman yaşadığını görmedik. Dolayısıyla çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. O yüzden Avrupa’da bizim insanımızın 60 yıla varan hikâyesi, bir başarı hikâyesidir” dedi.