'Hawala' insani yardımlarda bir tuzak olabilir!
Herhangi bir kayıt veya bankacılık altyapısı gerektirmeyen para transfer sistemi ‘Hawala’, Türkiye’de yasak ama özellikle Irak üzerinden gerçekleştirilen işlemlerde terörün finansmanı için kullanıldığı belirtiliyor....
Hawala, yüzyıllardır Orta Doğu, Güney Asya
ve Afrika’da kullanılan geleneksel bir para transfer yöntemidir. Resmi
bankacılık sistemlerinin dışında, aracıların güvenilirliğine dayanan bu yöntem,
herhangi bir kayıt veya bankacılık altyapısı gerektirmez. Bir kişi, bir Hawala
aracısına nakit para teslim eder ve bu aracı, başka bir şehirde ya da ülkede
bulunan bir diğer aracıya, parayı alıcıya teslim etmesi talimatını verir. Bu
sistem, izlenmesi neredeyse imkânsız olduğu için yasadışı transferler için de
kullanılmaktadır.
TÜRKİYE’DE MEVZUAT SAĞLAM
Türkiye’de Hawala
sistemine karşı güçlü bir mevzuatsal ve denetimsel yapı bulunmaktadır. 1567
sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu kapsamında, resmi olmayan para
transfer sistemleri yasaklanmıştır. Yabancı sivil toplum kuruluşlarının
Türkiye’den yurt dışına yaptıkları yardımların bildirilmesi zorunluluğu,
Dernekler mevzuatı kapsamında düzenlenmiştir. Ayrıca, Terörün Finansmanı ve
Kara Para Aklanmasının Önlenmesi gibi kanunlarda da bu yönde düzenlemeler
mevcuttur. Ancak, bazı yabancı sivil toplum kuruluşları bu yasal yükümlülüklere
uymakta eksiklik göstermekte ve programlarını Türkiye’den yönetip Irak
üzerinden para transferleri gerçekleştirmektedir.
IRAK ÜZERİNDEN YAPILAN TRANSFERLER
Birçok yabancı sivil
toplum kuruluşu, Türkiye’deki yasalara rağmen insani yardım programlarını
Türkiye’den yönetip Irak üzerinden para transferleri gerçekleştirmektedir.
Özellikle KYB ile yakın ilişkili Zozik Company gibi firmalar, Irak üzerinden
yüksek komisyonlarla Hawala işlemleri gerçekleştirerek bu milyon dolarlık
bütçelerin Kuzey Suriye’ye transferini gerçekleştirmektedir. Bu firmaların Irak
üzerinden gerçekleştirdikleri para transferlerine yönelik denetimler
gerçekleştirilemediği için, bu transferler veya komisyonlara terör örgütünün
erişimine dair herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Türkiye’de bu
yabancı yardım kuruluşları, operasyonlarını denetimsiz yürütebilmek adına
insani yardımlarını ticari şirketlerin altında, bildirimde bulunmaksızın
yürütmektedir. Bu durum, insani yardım maskesi altında terör finansmanına
olanak tanıyabilmektedir.
BİRÇOK YABANCI STK’NIN İZNİ İPTAL EDİLDİ
Geçmiş yıllarda
Türkiye’de yapılan incelemeler sonucunda, birçok yabancı sivil toplum
kuruluşunun faaliyet izinleri iptal edilmiştir. Bu kuruluşların, insani yardım
konularının dışına çıkarak izinsiz para transferleri gibi yardım dışı
faaliyetlerde bulundukları belirlenmiştir. Faaliyetleri durdurulan kuruluşlar
arasında “Mercy Corps Türkiye Temsilciliği” ve “International Medical Corps
(IMC)” gibi kuruluşlar da yer almaktadır.
Suriye’nin kuzeyinde
faaliyet gösteren terör örgütleri, ihtiyaç duydukları finansmanı sağlamak için
Hawala sistemini yoğun bir şekilde kullanmaktadır. Özellikle Irak üzerinden
Suriye’ye gönderilen paralar, bankacılık sistemlerinin dışında kalarak bu
yöntemle aktarılmakta, böylece izlenmesi ve denetlenmesi zor hale gelmektedir.
Hawala yöntemiyle, yasadışı yollarla yapılan para transferleri, insani yardım
adı altında kamufle edilerek terör örgütlerinin kasasına girmektedir.
Türkiye üzerinden
Suriye’nin Kuzey Halep bölgelerine ulaştırılan nakit paralar, PTT şubeleri
vasıtasıyla mülki idare amirliklerine yapılan gerekli bildirimlere tabi olarak
gönderilebilmektedir. Ancak, Türkiye’de yasal bildirimlere uymaksızın ve yüksek
olmayan idari para cezalarını göze alarak, Dernekler mevzuatı başta olmak üzere
kayıt dışı para ve yardım transferlerini önlemeye yönelik birçok kuralı ihlal
ederek faaliyet gösteren yabancı sivil toplum kuruluşları halen mevcuttur.
Hatta Türkiye’de ayırdıkları küçük bütçelerle, deprem zamanında dahi ayrımcılık
yaparak pek fazla fayda sağlamayan bazı uluslararası kuruluşlar, eski
yöneticileri Hawala nedeniyle hapis cezaları almış olmasına rağmen, milyonlarca
dolar büyüklüğünde bütçeleri ile Kuzey Suriye ve İdlib bölgelerinde Türkiye
üzerinden kontrolsüzce faaliyetlerine devam etmekte, yaptırımların bulunmaması
ve uygulanmaması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını hiçe saymaya ısrarla
devam etmektedirler.
KÜÇÜK İDARİ PARA CEZALARI…
Özellikle mülki
idari amirliklerimizin bu konularda hassasiyeti, maalesef hukuk ihlallerinin
sürekliliğine rağmen, küçük idari para cezalarıyla görmezden gelinebilmektedir.
Bu hukuksuzluk halinin devamlılığı ülkemiz açısından oldukça önemli güvenlik
riskleri yaratmakta, kamu kurum ve kuruluşlarımızın engelleyici ve düzenleyici
gücünü sekteye uğratmaktadır.
GÜVENLİK RİSKLERİ VAR
Bu kuruluşlar,
faaliyet gösterdikleri bölgelerde ulaştıkları yerel halka ilişkin kişisel
verileri yıllardır toplayıp işlemekte, yurt dışında bulunan yabancı hükümet
donörleri ile paylaşmakta, dolayısıyla bölgenin demografik haritasını
çıkartmaktadır. Bu noktada denetim yetkisi olan devlet yetkililerinin daha
dikkatli, özenli ve detaycı olmaları ülkemize yönelik güvenlik risklerinin
önlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir.
SURİYE ÜZERİNDEN DE HAWALA İŞLEMİ YAPILIYOR İDDİASI
Suriye’nin kuzeyinde insani yardım programları yürüten yabancı
sivil toplum kuruluşları, faaliyetlerini finanse etmek için Hawala sistemini
kullandığı biliniyor. Ancak, kayıt dışılığın ve otorite eksikliğinin bulunduğu
bölgede, gerçekleştirilen yardımların bir kısmı, terör örgütlerine komisyon
olarak aktarılabilmekte ve böylece terör finansmanı istenmeyerek de olsa
sağlanabilmektedir. Türkiye’nin sınır bölgelerinde faaliyet gösteren ve kayıt
dışı olan birçok yabancı kurum, denetimsiz para transferleri ve terör
finansmanı konularında ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu durum hem ulusal
güvenlik hem de bölgesel istikrar açısından büyük bir tehdit teşkil ettiği
belirtiliyor.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.