Fakıbaba, sıfırı mı tüketti sıfırdan mı başlıyor?
...
AK
Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın istifası bir anda
siyasetin ana gündem konusu oldu.
Belli
ki etkisi, Urfa siyasetini aşan bir istifa.
Şehirde
Başhekimlik dönemlerinde bir şöhret yakaladıysa da Türkiye, Fakıbaba’yı 2009
yerel seçimlerindeki ‘ceket’ polemiğiyle tanıdı.
İki
dönem Şanlıurfa Belediye Başkanı olarak görev yapan Fakıbaba, kentte çok
sevilen bir isim.
11
yıl boyunca Şanlıurfa SSK Hastanesi Başhekimi olarak görev yapan Fakıbaba, bu
dönemde herkesin sevgisini kazandı. SSK hastanelerinin ilaç ve muayene
kuyruklarıyla gündem olduğu yıllardı. Fakıbaba’nın hastanesi ise özel hastane
standartlarında hizmet verdi. Parası ve sigortası olmayanlara sağladığı ilaç ve
tedavi yardımlarıyla efsane oldu.
28
Mart 2004’teki yerel seçimlerde AK Parti’den Şanlıurfa Büyükşehir Belediye
Başkanı seçildi. 29 Mart 2009’daki yerel seçimlerde yeniden aday olmak istedi.
Ancak AK Parti tarafından aday gösterilmedi. O dönem Şanlıurfa
milletvekillerinin Erdoğan’a “yüzde 70 oyumuz var, ceketi koysak seçtiririz”
dediği iddia edildi.
Fakıbaba
ise kaderine razı olup siyasete veda etmek yerine bağımsız aday oldu. Ceket
polemiği üzerinden siyaset geliştirdi. Aşiret yapısının ve AK Parti’nin güçlü
olduğu şehirde tek başına kampanya yürüttü. O dönem Başbakan olan ve
Şanlıurfa’da çok sevilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sert bir polemik yaşadı.
Genel seçimlerde AK Parti’den yana tercih kullanan Urfa seçmeni, yerel seçimde
Fakıbaba’yı yalnız bırakmadı.
Urfalı’nın
ahde vefası ağır bastı ve Fakıbaba bağımsız belediye başkanı seçildi. Daha
sonra Saadet Partisi’ne katıldı. 2013’te ise AK Parti’ye geri döndü.
30
Mart 2014’teki yerel seçimlerde aday gösterilmedi. Aslında yeniden aday olmak
istiyordu.
Bugünkü
kopuşun tohumları o günlerde atılmıştı.
Zira
belediye başkanlığını bırakmak istemiyordu. Siyasi hayatının en mutlu dönemini
yaşıyordu ve seçilebilecek güç ile popülariteye de sahipti. Ancak o dönemki
Urfa’nın yerel siyaseti, Genel Merkezi ikna ederek Fakıbaba’yı yeniden aday
göstermedi.
Fakıbaba
o günlerde mecburen bu tercihi kabullenmek zorunda kalmıştı. Siyaset zemini,
ikinci bir ceket restine uygun değildi. Ancak o günden beri, belediye
başkanlığı için yeniden aday gösterilmemek içinde ukde kalmıştı.
7
Haziran 2015’teki milletvekili seçimlerinde yedinci sıradan milletvekili adayı
gösterilince kırgınlığını gizlemedi. Ancak Meclis’e girmeyi başardı. Yenilenen
1 Kasım seçimlerinde tekrar milletvekili seçildi. Yeni kabinede ise yine Urfa
milletvekili olan Faruk Çelik’in yerine Tarım Bakanlığı koltuğuna oturdu.
Bakan
koltuğuna oturmak, bir süreliğine gönlünü almıştı. Ancak bu geçici bir durumdu.
Kısa
süren bakanlığın ardından sıradan bir milletvekili olmanın Fakıbaba’yı mutlu
etmediğini, onu tanıyan herkes biliyordu.
Uzun
süredir şikayetleri vardı.
En
azından şehirde abi olmak istiyordu. İl müdürlüğü atamalarında haberlerinin
olmamasından, bölge müdürlerinin söylediklerini yapmamasından ve benzeri
konulardan şikayetçiydi.
AK
Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile yaşadığı polemik, Belediye Başkanı
Zeynel Abidin Beyazgül ve İl Başkanı Abdurrahman Kırıkçı ile yaşadığı sorunlar,
Urfa’da herkesin malumu.
Daha
önce de istifa sinyalleri verdi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
Kızılcahamam’daki görüşmesinin ardından bir süre beklemeye geçti. Kendince
doğru zamanı kollayıp istifa kararını duyurdu.
Peki
bundan sonra ne olur? Fakıbaba ne yapabilir?
Fakıbaba’nın
Şanlıurfa’da sevilen bir siyasetçi olduğu muhakkak.
Şehirde
karşılığının olduğu tartışmasız.
Nev-i
şahsına münhasır bir siyasetçi olduğu da, Bülent Arınç’ın ifadesiyle siyasette
özgül ağırlığı olduğu da su götürmez bir gerçek.
İstifa
ederken bile, hem partiden hem de örneğine pek rastlanılmayacak bir şekilde
milletvekilliğinden istifa ederek ‘ilkeli’ davranarak bunu ortaya koydu.
2009
yerel seçimlerinde bağımsız aday olarak çıkma cesareti de bu karakterinin bir
tezahürü.
Dün
de bugün de Türkiye genelinde tanınan, bilinen az sayıdaki Urfalı siyasetçiler
arasında Fakıbaba. Bunun bir tesadüf olmadığı, kentin birçok siyasetçisinin hem
parti içinde hem de bölgede varlık gösteremediği ortada.
AK
Parti’nin oy deposu durumundaki Urfa’nın milletvekilleri, gerek bakanlık
gerekse de parti veya Meclis yönetiminde yer bulamıyor. Yatırımlar noktasında
da kentin hak ettiği payı alamadığı görülüyor. Bu durum Urfa genelinde, şehri
temsil eden siyasetçilere toptan bir tepkiye dönüşme potansiyeli taşıyor.
Fakıbaba’nın,
AK Partili siyasetçilere yönelen bu tepki dalgasından akıllı bir manevra ile
sıyrıldığını söylemek de abartı olmaz sanırım.
Urfa’daki
yerel siyasetin ayak oyunlarından yaka silken vatandaşların, Fakıbaba’nın sıra
dışı tarzına, cesaretine ve hesapsızlığına hala kredi açacağını düşünüyorum.
Yeniden
milletvekili seçilmenin Fakıbaba için bir siyasi kariyer hedefi olmadığı açık.
Onun
hedefi, yeniden büyükşehir belediye başkanı olmak.
Bunun
formülü de İYİ Parti’nin adayı olarak muhalefetin desteğiyle seçime girmek.
Fakıbaba’nın
bu hesabı yaptığı biliniyor.
Fakıbaba’nın,
Urfa siyasetindeki özgül ağırlığı ile hatırı sayılır bir oy alacağını tahmin
etmek zor değil. AK Parti’nin şehirdeki gücü de ortada.
Bu
durumda, HDP’nin adayının aradan sıyrılma ihtimali hiç de düşük değil.
Velhasıl
Fakıbaba, 2009 seçimlerinden bu yana olduğu gibi AK Parti’nin başını ağrıtmaya
devam edecek…
Fakıbaba,
istifasının ardından İYİ Parti’ye katılacağını belirterek, “sıfırdan
başlıyorum” dedi.
Siyasetçilerin,
hele de Fakıbaba tarzı siyasetçilerin kendisine büyük önem atfettiğini
biliyoruz. Ancak siyaset mezarlığı, kendisinde özgül ağırlık atfeden siyasetçilerle
dolu.
Fakıbaba,
yapabileceği anlamlı son siyasi manevrasını yaptı. Sıfırdan mı başlayacağını
yoksa çoktan sıfırı mı tüketmiş olduğunu önümüzdeki dönem hep birlikte
göreceğiz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.