Yazımın hemen başında, asrın felaketi olarak tarihe geçen ve 10 ilimizi derinden etkileyen depremlerde vefat eden kardeşlerimize Mevladan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Afet bölgesinde canlarını siper ederek çalışan bütün kamu ve sivil görevli, gönüllü herkese Rabbim güç kuvvet versin, hepsine  şükranlarımızı ve dualarımızı iletiyorum.

Devlet - Millet el ele, bu zor günleri geçmişte olduğu gibi yine beraber atlatacağız. Birliğimizi beraberliğimizi ve devletimize olan güven ve desteğimizi bozmak isteyenlere de asla prim vermeyeceğiz.

18-24 Mart tarihi YAŞLILAR  HAFTASI olarak  değerlendiriliyor. 18 Mart günü ayrıca dünyanın en büyük mücadelesinin olduğu ve Çanakkalemizi geçilmez kılan Çanakkale Zaferimizin yıldönümüdür. Bu büyük zaferi ve daha nice zaferleri kazanan,  cephe ve hudutlarda canını siper edip bugünleri bize miras bırakan bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Gazilerimize sıhhat afiyet diliyorum. Bizden sonra doğan herkesin yaşlısıyız. Saygı, hürmet ve destek beklemek, yaşlılarımızın en tabi hakkı ve toplum olarak hepimizin en temel görevidir. Biz millet olarak, tarihimiz boyunca yaşlılarımıza daima önem veren, bireysel ve kamusal alanda bu önemin gerektirdiği hizmetleri en üst noktalara taşımaya gayret eden bir toplum olduk. Onların tecrübeleri, bize ve ülkemize  verdikleri emekler  hep önemsenmiş ve saygı duyulmuştur.

Bugünün genç insanı yarının yaşlısı olacağını bilmiş ve nesiller boyu bu bilinç sürmüştür. Dualarına her zaman ihtiyaç duyduğumuz büyüklerimizin sağlığı ve rahatı için ne kadar çok çalışsak azdır. Özellikle ihtiyaç sahibi olan yaşlılarımıza yönelik hizmetler bizim için çok önemli olmuş, bu hizmetler artan ve gelişen şekilde devam etmiştir. Selçuklular döneminde, Sivas’ta 11. Yüzyılda Reha Oğulları tarafından Darülreha denilen ilk huzurevi kurulmuş. Mısır civarında açılan Gökbörü ( yol gösterici kurt ) tesisleri, darülacezeler,  bize o dönemlerde yaşlılarımız için yapılan hizmetleri gösteriyor. Osmanlı döneminde, imarethaneler, aşevleri ve tekkeler muhtaç yaşlılarımıza da yardım yapılan yerlermiş.

Özellikle kurulan sayısız vakıflar, hastaneler üzerinden yaşlıya, düşküne toplumun merhamet eli uzatılıyor, sahip çıkılıyor, noksanları gideriliyormuş. 19. yüzyıldan sonra vakıflar üzerinden yürüyen hizmetlerin yanına, kamusal kuruluşlar ve hayır kurumları da eklenmiş, böylece alan daha da genişlemiş. 1868 yılında kurulan Kızılay, 1895 yılında hizmete giren Darülaceze, Osmanlı döneminde kurulup günümüze intikal eden iki güzide yapı. Her ikisi de yaşlılara yönelik hizmetlerde kıymetli fonksiyonlar icra ediyorlar. Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra, yaşlımıza yönelik bakım hassasiyeti aynı şekilde devam etmiş ve yeni şartlara göre düzenlemeler yapılmış. 1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı belediye yasası ile, bakıma muhtaç yaşlıların korunması, huzurevlerinin açılması ve yönetim yükümlülüğü belediyelere verilmiş.

Aynı şekilde, çeşitli dernekler ve gerçek kişiler de yaşlılara hizmet vermek amacıyla yatılı yaşlı bakım merkezleri açmışlar. 1963 yılında, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak kurulan Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğünün faaliyete geçmesi  ile, artık yaşlılarla ilgili bu alanı planlama, programlama ve yürütme işi doğrudan devletin uhdesine geçmiş. İlk Huzurevi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak 1968’de Konya’da, daha sonra Eskişehir’de açılmış. Tarih boyunca, zaten inanç ve kültür kodlarımız gereği yaşlımıza gösterdiğimiz toplumsal ilgi, sevgi ve merhametin devletle bütünleştiği bu güzel işler, böylece taçlanmış ve geleceğe sağlam bir köprü kurulmuş.

1983 yılında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kanunu ile, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, engelli, yaşlı ve diğer kişilere yönelik tüm sosyal destekler bir mevzuata bağlanmış. Bu çerçevede  Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ( SHEÇEK ) kurulmuş. 633 sayılı Kanun hükmünde kararname ile 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı  kurulmuş, süreç içinde 2013’de  bakanlığa bağlı  Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tesis edilerek, hizmetler gelişerek, ilerleyerek ve daha nitelik kazanarak yoluna devam etmiş. Bugün yaşlılarımızın öncelikle aile efradı ve sevdikleri ile güzel, sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmelerine ilişkin koruduğumuz bakış açısıyla,  onların ihtiyaçlarına yönelik olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında verilen hizmetler, artarak  başarılı bir şekilde devam ediyor.

Geçmişte yapılmış güzel işlerin üzerine, özellikle son 20 yıldır geliştirilen bakış açısı dikkat çekici ve örnek alınası konumdadır. Emek veren, bu yolda çaba sarfeden herkesten Mevla razı olsun.

Ne güzel merhamet dolu yüreklerle insanlığa bakanlara. Ne güzel bu çatı altında emekleri olanlara.

Ne güzel bu ülkenin, bu milletin bir ferdi olanlara.

Selam ve dua ile.