Devletin Ağırlığı, Sosyal Medyanın Hafifliğine Dayanır mı?

...

MİA Sosyal Medya Paylaşımlarını Abartmasa mı

Sosyal medyanın hızlı dünyasında herkes bir parça kendini anlatma telaşında. Kimi yemek yapıyor, kimi siyaset konuşuyor, kimi adım sayıyor. Bir köşede de mülki idare amirleri var. Onlar da doğal olarak bu yeni dünyanın bir parçası olmak durumundadır. Ne var ki, herkesin kaldırdığı yükü devletin kaldırması kolay değil. Çünkü devletin bir ağırlığı, bir vakarı var. O ağırlık, sosyal medyanın hafif rüzgârına her zaman dayanıklı olmayabiliyor.

Geçtiğimiz hafta iki sosyal medya paylaşımına denk geldim. Öyle böyle değil; “Dur hele bir nefes al, bu görüntüde ne oluyor?” dedirten türden.  İlkinde, sokak arasında hafif zihinsel engelli olduğu anlaşılan bir vatandaşla tiyatral bir sahne, arka planda kahkahalar, önde bir devlet temsilcisi. İlk bakışta bir belediye başkanının mahalle şovu sandım. Meğer bir mülki idare amirinin sosyal medya hesabı paylaşımıymış.  

İkincisinde ise bir grup vatandaşla yapılan sohbet, samimiyet sınırını çoktan aşmış, neredeyse arkadaş meclisi tadında bir yakınlık. Yine bir mülki idare amirinin hesabı. Üslup desen, köydeki teyzelerin ekmek yapmak için buluştukları tandır başından canlı yayın. 

Şimdi, yanlış anlaşılmasın: Samimiyet kötü değil. Halkla iç içe olmanın kimseye zararı yok. Ama samimiyetin de bir ayarı var. Bir taraf devlet, diğer taraf vatandaş olunca bu ayar daha da önem kazanıyor. Çünkü devletin mesafesi, halktan kaçmak için değil; devletin ağırlığını korumak için vardır. O mesafe kalktığında, ortalık bir anda düğün eğlencesine döner, kimse rolünü hatırlamaz. Örneklendirecek olursak, böyle bir diyaloğun içinde Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın siyasi kimliğiyle bulunur ve bunu da paylaşabilir, çokta normal karşılanır. Ancak Çorum Valisi Ali Baba (Çalgan) vatandaşla yakınlığı öyle bir diyaloğa asla dönüştürmez ve sosyal medya hesabından paylaşılmasına da izin vermez. 

Türk devlet geleneği bu konuda hassastır. Devlet adamı halka yakın olur ama laubaliliğin kolundan tutmaz. Çünkü bilir ki samimiyet yanlış yere kayarsa, devlet otoritesi incinir. İncinen otorite de uzun vadede sadece devlete değil, vatandaşa da zarar verir.

Bir de işin siyasete bakan tarafı var. Seçilmiş siyasetçi rolü gereği gösteri yapar, yapacaktır da. Gösteri, siyasetin tabiatında vardır. Ama devlet yöneticisi, yani mülki idare amiri, siyasetçinin yöntemleriyle sahneye çıkarsa, işler karışır. Çünkü roller birbirine karışınca siyasetçi de rahatsız olur, vatandaş da. Siyasetçi sandıktan alır yetkisini; kamu yöneticisi ise görevi devlet adına siyaset kurumundan alır. Biri beğeni toplamakla yükümlüdür, diğeri düzeni sağlamakla.

Sosyal medya ise tüm bu farkları bir çırpıda yok etmeye meyilli bir mecra. Bir video, bir kahkaha, bir “hikâye” ve her şey aynı düzleme çekiliyor. Fakat sosyal medya ile devletin temsil dili aynı terazide tartıldığında, terazinin bir kefesi ister istemez havaya kalkıyor. 

Bu yüzden mülki idare amirlerinin sosyal medya kullanımında daha dikkatli olması şart. Çünkü mesele sadece fotoğraf ve görüntü paylaşmak değil; devletin temsil gücünü ve makamın saygınlığını korumak. Sıcaklık olsun, halkla temas olsun, bunlar aranan güzelliklerdir. Ama o çizgi, işte onu korumak bugün her zamankinden zor. Ve bir o kadar da önemli. Mülki idare amirinin vatandaşa gösterdiği yakınlık, karşı tarafa sınır aşma cesareti vermemeli, laubaliliğe dönüşmemelidir. Yapılan çok sayıda güzel işleri 30 saniyelik bir içeriğin gölgelemesine izin vermemek gerekiyor. 

Son tahlilde, sosyal medya güçlü bir sahne. Ama herkesin rolü aynı değil. Sosyal medya sahnesinde devletin rolü, diğerlerinin arasında kaybolduğunda geriye sadece gürültü kalır. Ve çizgiyi koruyabilmek, artık halkla ilişkiler ve iletişimin en önemli sınavlarından biri. Bu yüzden mesele abartmak değil; devlet adına atılan her adımın gölgesinin uzun olduğunu unutmamaktır.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum